Previously on Just-Makeup: Pumpkin’in Tammuz Favorileri
Temmuz ayinin benim icin en cok kullanilan urunu Estee Lauder DayWear Plus Anti-Oxidant Moisturizer Sheer Tint Release Formula oldu. Gunese karsi korumasinin yani sira, cildimi yaglandirmadan nemlendiriyor olmasi, uzerine pudra suruldugunde parlama yapmayip, makyajin cildimle butunlesmesini saglamasi ve guzel kokusu (salatalik) benim icin vazgecilmez yapti bu urunu.
Renginin buz mavisi olmasi sizi endiselendirmesin, surdugunuzde cildinizde bu rengi gormuyorsunuz. Yapisi yumusak puturlu bir exfoliator kivaminda, yuzunuze yedirmeye basladiginiz anda bu puturlerden cildinize hafif renk veren partikuller cikiyor. Tipik bir renkli nemlendirici degil, hatta renkli nemlendirici diyebilecegimiz bir urun degil bu urun. Yapisi cok ince, yaz gunlerinde kullanilabilecek kadar da hafif. Cok cok acik tenli iseniz dikkat edin, verdigi renk biraz koyu kalabilir.
Turkiye’de Sephora, Sevil Parfumeri, Tekin Acar Parfumeri, Boyner gibi magzalarda bu urune rastlamadim. Amerika fiyati $39.50. Ben yaklasik 30-40EUR gibi bir fiyata AHL Duty Free’den aldim.
Estee Lauder hayranı değilim, bazı ürünlerini severim ama fazla dikkatimi çeken bir marka değil. Yalnızz bu ruj serisi hakikaten de süper. Signature Hydra Lustre serisinden bahsediyorum. Nemlendirmesi çok kuvvetli, oldukça kremsi. Kalıcılığı iddia ettiği gibi saatlerce sürmüyor ama yine de gayet iyi. Renkler başarılı ve oldukça iyi renk veriyor. Dudaklarım şu sıralar yara içinde olmasına ragmen sürer sürmez en azından insan içine çıkabilecek kıvama getirdi.
Bu bendeki renge strawberrynet.com’da baktım ama göremedim. Tam acaba sınırlı üretim miydi diye düşünürken kendi sitesinde satışta olduğunu gördüm. Yok kaldırılmamış, hala satışta ve bu renk çok çok güzel.
Kapatıcı güzel fakat bana göre eksik yanları var. Herşeyden önce sanki bütün dünyadaki kadınlar sadece 3 cilt tonundan ibaretmiş gibi renk çeşitliliği kısıtlı tutulmuş. Yani seçeceğiniz rengin size uyumlu gelmeme olasılığı oldukça yüksek. Fazla ağır değil ama ben yine de fırçayı{#217} fix+la ıslatıp kullanıyorum. Eğer yapmazsam bende kuru bir görüntü oluşturuyor çünkü, ayrıca daha sürerken bile kurumaya başlıyor deli ediyor beni, o yüzden mutlaka fırçayı ıslatıyorum önceden. Bu çabuk kuruma durumu kalıcı olmasıyla alakalı sanırım.
Ayrıca fotoda da gördüğünüz gibi göz altımdaki morluğu tamamen kapatabildiği söylenemez. Sivilce kapatmak için iyi dediklerini duydum, hiç denemedim{Belki de denedim hatırlamıyorum}. Bugün deneyeyim dedim ama cildimde şu sıralar sivilceden eser yok.
Bunlar haricinde bir sıkıntım yok. SPF olması güzel bir artı, ben kullanmasam bile kendinden fırçalı olması kullanım kolaylığı sağlıyor. Yine de bir daha alır mıyım? -Hayır! Kötü olduğu için değil, piyasada daha iyileri olduğu için.
Bendeki renk 02 – Light Medium
İlk foto yine herzamanki gibi temiz ve nemlendirilmiş çıplak göz.
{Göz kapağımdaki concealer değil Layin’ Low PP.}
Bu concealerın ciddi fanatikleri var, mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Belki de hayatınızın concealerı haline gelebilir o yüzden kimseyi yanlış yönlendirmek istemiyorum. Her üründe olduğu gibi sadece kendi görüşümü yazdım o kadar.
Günün glossu > MAC :hheart: Pink Grapefruit LipGlass :heart: {çıplak dudak üzerine}
Double Wear biçok insanın kullandığı işini iyi yapan bir fondöten. Fakat benim cilt yapımdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle malesef benim favorim değil. Yoksa ürünün kötü olmasıyla alakalı bir durum yok, gayet iyi.
Fondöten vaadettiği gibi 15 saat cildinizden çıkmıyor. Bu biçok insan için artı bir durum olabilir ama benim için malesef değil. Ciltte kalması için içine ne kattılarsa yüzümde çok fazla ağırlık yapıyor.Eğer aranızda bu fondöteni kullanan varsa –ki mutlaka vardır, yüzünüzü temizledikten sonra elinize 10x büyüten bir ayna alın ve cildinize bakın {evet psikopatım!} fondötenin çıkmadığını ve hala cildinizde o ara çizgilerde saklı olduğunu görürsünüz. Bu fondötenin cildinizden tamamen çıkartabilmek için cilt bakımı rutininize kesinlikle cleansing oil eklemeniz lazım.
2. konu ise görüntüsünün tamamen mat olması ki bu durum yine benim hoşuma giden bişey değil. Ürün tanıtımında semi-matte falan yazıyor ama hikaye, bildiğiniz mat işte!
Sivilce problemim dolayısıyla aldığım fondötenleri her zaman oil-free seçiyorum, bu fondöten de öyle. Fakat oil-free derken bu kadar ciddi olabileceklerini tahmin etmemiştim açıkcası. Kuru cildiniz varsa köşe bucak kaçmanız gerekir bu üründen, yağlı ciltliyseniz sizin için super bir seçim. Benim gibi hem cildiniz kuru hem de sivilce çıkartabilmeyi başaran bir tipseniz ne yapacağınızı bilemez ortada kalırsınız!
Bunun haricinde fondötenin kapatıcılığına da söyleyebilecek hiçbir sözüm yok. Evet kapatıcılığı çok iyi, bununla orantılı olarak ağır bir fondöten. Zaten bu yüzden olsa gerek bu fondötenin bir de “light” versiyonu var – sheer to medium coverage. Onu daha fazla seveceğime hiç şüphem yok.
Ben bu problemlere bir çözüm buldum tabiki. Yine aynı markaya ait illuminator ile kullanıyorum, hem matlık sorunu hem de ağırlık sorunu ortadan kalkmış oluyor. Bendeki “Face Glow – 02 Pearl” fakat bu Limited Edition, zannedersem ya ilkbahar ya da yaz koleksiyonuna aitti.
Fotoda da gördüğünüz gibi elimin üzerine ikisinden de bir miktar döküp karıştırıyorum. Normalde fondöteni elinizle kullanıyorsanız bu kadar fazla dökmenize gerek yok tabiki ama ben fırçayla sürdüğüm için malum fırça çekiyor fazlaca bir kısmını.
Renk Sand. Bone da vardı bende ama malesef geçen hafta satıldı. Keşke çekseydim göndermeden rengini..! Neyse, o biraz daha açık renk ve biraz daha sarı.
Elimin üzerinde kalan miktarı ise yaydım. Sonuç budur … >>